TÜRKÇÜLER GÜNÜ
TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ TARİHÇESI
Türkçülük Günü'nün ortaya çıkışı, Hüseyin Nihal Atsız - Sabahattin Ali davasının 3 Mayıs 1944'teki duruşmasının ardından oluşmuştur. 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askerî hapishanesinde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkûm tarafından kutlanan Türkçülük Günü, bir sonraki senelerde de yapılan toplanmalar ile Türkçülük Günü adını almıştır.
TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ SÖZLERİ ● Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin. ● Hürriyetin tek garantisi mülkiyettir. ● Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır. ● Türk Devleti'nin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milleti'nin teminatı ve istikbali gençliktir. ● Türklük bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur. ● Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez. ● Türk'ün en önemli vasfı teşkilâtçılığıdır. ● Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz. |
|
3 MAYIS 1944 OLAYI, TÜRKÇÜLER GÜNÜ VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ. 1908 yılında İstanbulda, Yusuf Akçoraoğlu ve 12 arkadaşı; Türk Derneğini kurmuşlardır. Cemiyetin maksadı; Türk diye anılan bütün Türk kavimlerinin mazi haldeki asar, ef'al ve mahiyetini öğrenme ve öğretmeye çalışmaktır. Türk milliyetçiliğinin gelişmesinde bu tarih bir milattır. •••Daha sonra Türk yurdu Cemiyeti, Türk Ocağı, Milli Türk Talebe Birliği, Milli Türk Fırkası, Müdafa-i Hukuk Cemiyeti, Müdafa-i Vatan Cemiyeti gibi öncü kuruluşlar, bu misyonu devam ettirmişlerdir. •••Bu yolda; Türk Yurdu, Tevhidi Efkar, Küçük Mecmua, Anadolu Mecmuası, Milli Mecmua, Atsız Mecmua, Azerbeycan Yurt Bilgisi Mecmuası, Birlik, Orhun, Çığır Mecmuası vb. gibi dergiler bu alanda aydınlatma ve görevlerini yapmışlardır. •••1869 dan başlayarak, Veled Çelebi İzbudak, Süleyman Nazif, Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Ahmet Ağaoğlu, Mehmet Akif, Ziya Gökalp, Yusuf Akçora, Dr. Rıza Nur, Necip Asım, Mehmet Emin Yurdakul, Abdullah Suphi Tanrıöver gibi önemli fikir adamları ve şairler bu yolda öncü olarak çok önemli eserler vermişlerdir. •••Türk Milliyetçiliği Hareketine Ciddi Saldırı: •••Türk Milliyetçiliği bir kan ve ırk milliyetçiliği değildir. Türk; Üçyüz Milyon insanın konuştuğu Türkçenin gönül bağı ile, kaderde ve tasada bir olan Dünyanın "Türk" diye adlandırdığı Necib bir Milletin adıdır. •••Türk Milliyetçiliği Atatürk inkilapları ile taclandırılmıştır. Dağılan bir Ulusu, tıpkı Ergenekonda olduğu gibi yeniden Bir Ulus haline getiren Mustafa Kemal; bu anlamda gerçek toplayıcı bir mit yani Bozkurttur. ••• Bu gün Türk Milliyetçiliği; çağı iyi okuyan, çağdaş bir bilim ve bilgi toplumu oluşturma ülküsünü ideal edinmiş, mensubiyetinden gurur duyulan bir hareketin adıdır. |
|
Hüseyin Nihal Atsız'ın Türkçülük hakkında söylediği sözler
3 Mays Türkçülük günü ilk olarak 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askerî hapishanesinde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkûm tarafından kutlanmıştır. Daha sonraki senelerde de devam eden toplantılar Türkçülük Günü (Bayramı) adını almıştır. İşte Türkçülük gününe özel en güzel sözler...
Hüseyin Nihat Atsız'ın Türkçülük Sözleri
- Dünyadaki bütün milletler, yabancı devlet hakimiyetinde kalan soydaşlarını kendileriyle birleştirmek için silahlı ve silahsız savaşlar yaparlar. Bunun adı emperyalizm değildir, irredantelizmdir ki makbul bir davranıştır.
- Bir milletin yürütücü kuvvetine “ülkü” denir.
- Her iman ahlaka yürüyeceğine göre, Türkçülük’de de sağlam bir ahlakın bulunması birinci şarttır.
Bizim için önemli olan, dost kılıklı yabancıların milli ülküyü güya milli çıkar adına baltalamasının önüne geçmektir
- Ben, yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeğe tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir Türk'üm. Siyasi, içtimai mezhebim Türkçülük'dür.
- Bir gün ülkede milliyetçi geçinen politikacılar, yöneticiler, sanatçılar, aydınlar hiç bir çıkar kaygısına düşmeden, yiğitçe, korkusuzca Türkçü söylemlerde, Türkçü tavırlarla milletin karşısına çıkarlarsa o gün Türkçülük büyük bir utkuya yaklaşır.
- Her Türkçü, bulunduğu yerin görevini inançla yaparsa, Türkçülük ülküsü sağlamlaşır. Türklük güçlenir.
- Bana göre Ticanilik, Nurculuk, yobazlık, komünizm ve partizanlık gibi hastalıkların sebepleri, milli ülküden yoksunluktur.
- Gittikçe uyanan milli şuur karşısında gafiller ve hainler, Türk milletini daha çok aldatamayacaklardır. Kızılelma’nın yolunu kapatamayacaklardır.
Hayvan nevileri arasında bir kör sıçan vardır ki günde kendi ağırlığının iki üç misli yemek yemezse ölür. Yunanistan, galiba o kör sıçanın neslinde gelmektedir.
Ben, yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeğe tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir Türk'üm. Siyasi, içtimai mezhebim Türkçülük'dür.
Dil; bir milletin sembolüdür. O milleti bir arada tutan ve yok olmasını engelleyen biricik faktördür.
Haritalarda ırkımızın yaşadığı yerlere baktık, milletimize fenalık edenleri tarihte okuduk ve milli kini ateşten damgalar gibi kalbimize yazdık.
Fedakarlık insanları da, milletleri de asilleştirir, kahramanlaştırır.
Türkçülük Günü, 3 Mayıs 1944 tarihinin anıldığı gün.
Irkçılık-Turancılık davasının gerekçelerinden biri olarak gösterilen Hüseyin Nihal Atsız - Sabahattin Ali davasının 3 Mayıs 1944 tarihli duruşmasından sonra yaşanan "Ankara Nümayışı"'nı anmak amacıyla, ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askerî hapishanesinde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkûm tarafından kutlanmıştır. Daha sonraki senelerde de devam eden toplantılar Türkçülük Günü (Bayramı) adını almıştır. |
|
3 MAYIS, "TÜRKÇÜLER GÜNÜ", "MİLLİYETÇİLER GÜNÜ" gibi adlarla anılır.
3 Mayıs 1944, Hüseyin Nihal Atsız (1905-1975) ile Sabahattin Ali'nin (1907-1948) muhakeme edildiği gündür. Sabahattin Ali, Atsız'a hakaret davası açmıştı. Davanın başlangıcı Atsız'ın, devrin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu'na hitaben Orhun dergisinin Mart ve Nisan 1944'te yayınladığı iki açık mektuba dayanır. Atsız, devlete sızan komünistlerden bahseder. İkinci mektupta Sabahattin Ali'yi "vatan haini" diye suçlar. Sabahattin Ali, savcıya ve kendisinin de görev yaptığı konservatuarın müdürü Orhan Şaik Gökyay'a "Ben dava açmayacaktım, Hasan Âli Bey böyle istedi." demiştir. Hasan Âli Yücel devrin Millî Eğitim Bakanı'dır. İlk duruşma 26 Nisan 1944'te Ankara'da yapılır. (Ara not: Sabahattin Ali, 1948'de, Bulgaristan'a kaçmak isterken başına sopayla vurularak öldürülmüştür. Bulgaristan'a kaçma meselesinde biraz durmak gerekir. Komünizm hayali kuranlar en kolay Bulgaristan'a kaçarlardı. Bulgaristan'a kaçan ve Sovyetler Birliği güdümündeki Türkiye Komünist Partisi içinde faaliyet gösteren Halis Okan'la Sofya'da karşılaştım ve uzun uzun konuştum. İnsanı hayrete düşüren çok şey anlatmıştır. Mülâkatım "Balkan Volkanı" adlı kitabımızdadır. Ayrıca, arada bir atıfta bulunduğum, gençliğinde Bulgaristan'a kaçan Osman Rauf Alper'in "Mülteci Komünist" kitabı her şeyi ortaya koyar.) Mahkeme 3 Mayıs 1944'e ertelenir. O gün mahkeme salonu daha kalabalıktır. Salona sığmayan binlerce genç dışarıdadır. Duruşmanın sona ermesinden sonra gençler toplu hâlde yürüyüşe geçerler. Millî marşlar söylerler. "Kahrolsun komünistler!" sloganları atarak Ulus Meydanı'na yürürler. Mahkeme "Mücerret olarak söylenen 'vatan hâini' tabirini" hakaret saymaz, "sövme" olarak kabul eder ve ona göre ceza verir; o cezada indirim yapar ve erteler. Millî Şef İsmet İnönü, bu duruşmadan sonra Atsız'la irtibatlı kimi bulursa tutuklatır. O zaman üsteğmen olan Alparslan Türkeş de tutuklananlar arasındadır. İşte bu "3 Mayıs" günü Atsız'ın talebiyle 3 Mayıs 1954 tarihinden itibaren "Türkçüler Günü" olarak anılmaya başlanmıştır. Atsız için çok sayıda yayın yapılmıştır. Son çalışmalardan biri Nergishan Tekin'in "Nihal Atsız" kitabıdır. (Kariyer Yayınları). Eserde, Atsız'ın bütün mücadelesi verilmiştir. Prof. Dr. Ömer Faruk Akün'ün TDV İslâm Ansiklopedisi'nin 4. cildinde yer alan "Atsız" makalesi, hususiyetle "din" meselesinde tartışmaya mahal bırakmayacak açıklıktadır. Şimdilik bu kadar yazayım. "Türkçüler" veya "milliyetçiler" günü üzerinde bir tartışma açılmalıdır. Komünizmin ülkemiz için gerçekten büyük tehlike olduğu soğuk savaş zamanlarında, İsmet İnönü'nün, Hitler'in yenilmesi, Stalin'in zafer kazanmasıyla kuzeyimizde büyük bir tehlikenin ortaya çıkması yüzünden tedbiri aşırıya vardırıp içimizdeki "Turancılar"ı baskı altında tuttuğunu dikkate almalıyız. "Turan" deyince ilk akla Sovyetler gelir. Türklerin yaşadığı ülkeler Sovyetler içindeydi. Ruslar, Türkçü hareketlerden çok çekiniyorlardı. (Gittiğim Sovyet ülkelerinde, asıl Turancılardan çekindiklerini bana anlatmışlardı.)Bir tartışma açmak istemiyorum ama dar alandan çıkmalı, daha muhtevalı düşünmeliyiz. Kaynak: 3 Mayıs'ta ne olmuştu? - Arslan TEKİN |
|
3 MAYIS 1944 TÜRKÇÜLÜK BAYRAMIMilliyetçilik, tüm dünya milletleri arasında geçen mücadelede, sosyal yapıdaki en büyük silah ve güç olma özelliğini korurken Türk milliyetçileri bu duruşu ile 3 Mayıs 1944 günü resmi devlet yetkilileri tarafından her türlü işkence ve zulümle yargılanmışlardır.Kendi vatanında, milletine olan bağlılığı en açık ve berrak şekilde ifade eden insanlar maalesef bu sevgisinin bedelini en ağır şekilde ödemişlerdir. Fakat Türk milletini emperyalizmin her çeşidinden korumak için ; varlıklarını, her yönü ile ortaya sunan Türkçülerin verdikleri mücadele bugün net bir şekilde anlaşılmaktadır. Dün Türkçüleri, Türk milliyetçilerini en ağır şekilde eleştirenler, şimdilerde ise onlara hak vermenin mecburiyetini yaşamaktadırlar. 3 Mayıs 1944; Türk milliyetçiliği hareketinin kendini aksiyon ve muhteva olarak ortaya koyduğu dönüm noktasıdır. Dönemin iktidar sürecini elinde tutanların gayr-ı milli unsurlara kendi eliyle hayat hakkı tanıması karşısında, Türk milletine kara sevdalı Türkçüler tarafından haykırışın en sert ve anlamlı günüdür. 3 Mayıs, Türk milliyetçilerine en acımasızlığı yaşatanların karşısında "Çileler bizim rütbemizdir" diyerek, her türlü olumsuzluk ve zorluk karşısında Türk milletine en derin sevginin tüm dünyaya ilan edildiği gündür. 3 Mayıs, Türk'ün değer yargılarını, bizi biz yapan değerleri savunanları hapislere, tabutluklara hapsederek, beyinlerinin körleştiğini ispat edenlerin Türk milliyetçileri tarafından tescillendiği gündür. 3 Mayıs, Atatürk'ün ölümünden sonra, onun Türk milliyetçiliği ölçüsünde geliştirdiği devlet politikasına dinamit koymak isteyenlerin, dinamitlerinin elinde patlatıldığı gündür. 3 Mayıs, Türk milliyetçiliği ülküsünü en sert haykıran H.Nihal Atsız'ın önderliğinde başlatılan kutlu savaşın zafer naralarıyla Türk'ün makus talihinin değiştiği gündür. Bu açıdan maziyi hatırlayıp gelecekle ilgili umutlarımızı yeşerteceğiz. Her çile sonrası olgunlaşarak büyüyen Türk milliyetçiliği hareketi 3 Mayıs Türkçülük Bayramının anlam ve öneminde yatan tüm gerçekleri yürek ve beyinlerimize kodlayarak sevdalarımızla, ülkülerimizle Türk milleti için varolacağız. Globalleşen dünyanın birçok sinsi atmosferinde milleti millet yapan değerlerin kurban edilmesini tüm güçleri ile savunanlar, Türk milliyetçilerinin iman ve azmi karşısında tutunamayacaklardır. Türk milliyetçileri çıktıkları hiçbir yoldan geri dönmemişlerdir.Ufkun genişliğinde verdikleri mücadelede şartların en ağır yönünü yaşasalar bile zafer her daim bizlerin olmuştur. Bu duygu ve düşüncelerle, Türklük bayrağını her türlü fırtınaya karşı dalgalandırmayı kendilerine hayat felsefesi edinmiş ülkü devleri, başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş, H.Nihal Atsız, Orhan Şaik Gökyay, Necdet Sançar, Fethi Tevetoğlu, Zeki Velidi Togan, Muzaffer Eriş, İsmet Tümtürk ve daha birçok Türk milliyetçisini rahmet ve minnetle anıyoruz. 3 Mayıs 1944 Türkçülük Bayramının 60.yıldönümünde Türk milletinin mutlu ve huzurlu günlerde muhataplık bulması dileklerimizi sunuyoruz. TÜM TÜRK DÜNYASININ VE BU DAVAYA BAŞ KOYMUŞ ÜLKÜCÜ ABİLERİM VE KARDEŞLERİMİN TÜRKÇÜLÜK BAYRAMINI EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLARIM... |